Bu uygulamaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.
Hükümetlerin ve politikacıların ‘bilmediğimiz, korktuğumuz’ tarafından yönetildiği ve olumsuz önyargılarla veya daha da kötü motivasyonlarla mücadele ettiği bir dünyada, yoksullar ve savunmasızlar otomatik olarak mağdur oluyor. Aynı hükümetler ve politikacılar, bir fark yaratmaya çalışan tüm iyi insanlardan kendilerini uzaklaştırıyorlar. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışan STK’lar ve bireysel vatandaşlar sinir bozucu ve hatta tehdit edici.
Bu özellikle mültecileri etkiler. Kendilerini, Avrupa’ya girmelerini yasaklamaya çalışan ülkeler (Türkiye, Libya) arasındaki yasa dışı geri itmelerle, yasa dışı anlaşmalarla karşı karşıya olduklarını görüyorlar. Hatta ülkeler arasında bir manipülasyon aracı olarak kullanılıyorlar. Aynı hükümetler ve politikacılar kendi yazdıkları yasaları çiğniyorlar. Mültecileri korumak için insan hakları yasaları. Ve ondan uzaklaşırlar….
Bu yüzden vatandaşların kontrolü ele geçirmesinin zamanı geldi. Kalplerinin onlara yapmalarını söylediği şeyi yaparak. İhtiyacı olana yardım etmek. İyi insanların savaş, cehalet ve bencillik zamanlarında hep yaptıklarını. Dünya Savaşı’ndan sonra kendimize söz verdiğimiz buydu. Hatırlamak ve diğerini asla hayal kırıklığına uğratmamak ve doğru olanı savunmak.